11 ayın dibine vuran zihniyet on ikinci ayda mı insan olacak?
Bırak Allah’ını seversen…
11 ayın dibine vuran zihniyet on ikinci ayda mı insan olacak?
Bırak Allah’ını seversen…
Ah ne çok özledim seni Medine!
Hasret bitiyor inşaallah…
“Bu meyve suyu, Kainatı yoktan var eden Rabbimizin gökten yağdırdığı yağmur ile insanların faydası için kuru topraktan yarattığı ağaçların, insanların çeşitli bedensel ihtiyaçlarnı karşılamak için var edilen meyvelerinden üretildi. Rabbimiz biz kullarına günahkar olduğumuz halde nimetlerini yağdırmaya devam ediyor: O’na dönelim diye…”
belde-i tayyibimizin Tayyibi…
“Bismillahirrahmânirrahîm ﴾1﴿
Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur. ﴾2-4﴿
(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ﴾5﴿
Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿”
Senin derdin benim derdim olmalıydı. Benim derdim de senin, öyle buyurmuştu Peygamber hatırladın mı?
Hayatı vecizelerle yaşamayı bırakalım. Hayat Facebook & Twitter’da paylaşılan bir vecizeden ibaret değildir, paylaşılan vecizeye ne kadar uygun bir hayatımız var, sorgulamak lazım.
Üniversitelerde okuyan Müslüman bacılarımızın çoğunluğu maalesef iş hayatına ‘kadınlık ve annelikten’ daha çok önem veriyor. ‘İşsiz’ bir hayatı tasavvur edemiyor. Diplomalarına olan güvenleri itikadî problem oluşturacak derecelere varıyor. Anlayamıyorum… Bir Müslüman kadını “salih(a) nesiller” yetiştirmekten alı koyup, “diploma ve iş” çılgınlığı peşinde sürükleyip, bir nesli intihara sürükleyen şey nedir acaba?
Ey merhametli Rabbimiz!
Diploma hastalığından kurtar bizi…